Baden – Württemberg eyaletin de Almanya’nın turist akınına uğrayan romantik şehri olarak anılıyor. Ek bilgi olarak Heidelberg romantik yol üzerinde bulunmuyor :). Heidelberg üniversitesi sayesinde burada genc nüfusun yoğunluğu cok fazla ve bu da sehre canlılık katmış. Bu arada üniversitesini merak edenler için 1386 da kurulmuş Almanya’nın en eski ve Avrupa’nın tip ve eczacılık alaninda köklü üniversitelerinden biri. Master ya da Erasmus için güzel bir tercih olabilir. Gelelim gezimize biz Frankfurt´tan arabayla bir saatte geldik, tabiki tren seçeneği de mümkün kişi başı ortalama 20 euro bilet ile 1,30 saate Heidelberg merkez tren istasyonuna ulaşabilirsiniz. Arabayla gelecekler için küçük bi tavsiye, ücretsiz otopark için tip gelsin Heidelberg kalesinin yakında trekking yapanlarında arabalarini park ettigi bu alanlara park edebilirsiniz. Böylece bizim rotamız Heidelberg kalesi ile baslamış oldu. Şehir merkezinden değil de yukarıdan indiğimiz icin kalenin üstten manzarasınıda görme şansımız da oldu.
Kalenin tarihi 13.yüzyil Antik Çağ Roma dönemine dayanıyor. 2. Dünya savaşında yıkılmadan kalmış nadir tarihi kalıntılar bulunuyor. Heidelberg kalesi ve Alt Stadt (eskişehir) UNESCO listesinde bulunuyor. Surların belli bölümleri yıkılmış olmasina rağmen, Heidelberg kalesi bütün ihtişamıyla bizi etkilemeyi başardı. Kalenin içinde eczane müzeside bulunuyor giriş ücreti kişi başı 9 euro. Vakti olanlar için güzel bi tecrübe olabilir. Biz kalenin bahçesinden Heidelberg şehrinin manzarasını izledik. Kalenin yanından 15 dakikalık yürüme ile Marktplatz a ulaştık. Marktplatzın ortasında Herkül Heykelini direk görüyorsunuz ve etrafı bi sürü kafelerle çevrili geniş bir alan. Ritüelimiz olan kartpostalımızı burdaki hediyelikçi dükkanların birinden aldık. Ayrıca birçok mağazalar ve restorantlar bu caddenin devamında yer alıyor. Marktplatz` ın hemen bi sokak üstünde Altstadt yer alıyor. Gezinin en güzel yanlarından biride , görülmesi gereken tüm yerler yürüme mesafesin de olması. Buda ulaşım için bize büyük bir kolaylık sağladı. Heidelberg Üniversitenin bir kampüsü ve kütüphanesi burada bulunuyor. Biraz aşağı yürüyünce Neckar Nehrini görebilirsiniz. Eski köprü olarak bilinen Karl-Theodor köprüsü hemen burda. Zaten turist yoğunluğunun artmasından burayı hemen anlarsınız:). Tarihi köprünün üzerinde Karl – Theodor´un ve Roma tanrıçasına adanmış 2 heykel bulunuyor. Köprünün girişinde Gernot Rumpf tarafından yapılan bronz maymun heykeli bulunuyor. Fotograf çekinmek isteyenler için oldukça popüler. Ama biz çekinmedik, fotoğraf sırasını beklemeyi gözümüz yemedi:) Köprü sonrasında eskiden profesörlerin ve filozoflarının yürüyüş alanı olarak kullandıkları dolayısıyla Filozof Yolu olarak anılan yol bulunuyor. Burdandan da kaleye çıkmak mümkün. Eski köprünün üstünden kalenin doğanın ortasında kalmış manzarasını seyrettik. Biz günü birlik geldiğimiz için konaklamadık ama konaklamayı düşünenlere çok turist alan bi şehir olduğundan dolayı öncesinden rezervasyon yapmalarını tavsiye ederiz. Yeme icme konusuna gelirsek öğrenci kenti olması sebebiyle Almanya ortalamasına göre fiyatlar bize normal geldi. Tabiki restoranlara girmeden önce mutlaka dışarıda ki fiyat listesine bi göz atmakta fayda var. Biz tercihimizi klasik bir Alman fast-food tundan yana kullandık.
Mekanın adı: My Currywurst bu arada Hauptstraße de bir çok farklı yemek alternatifi de mümkün.
Ve bizim gibi makaron sevenlerden iseniz, bu caddede bulunan Macaronnerie Heidelberg e uğramadan geçmeyin. Burası bizden tam not aldı. Ayrıca burda Fransız hamur işleri de bulabilirsiniz.
Ve son olarak alman tatlılarının olduğu bir kafe tavsiyesi, taze el yapımı pastaları ve kahvesi oldukça lezzetliydi, mekanın adı: Cafe Gundel
Heidelberg gezimizin sonuna geldik. Umarım güzel anılar ve yeni yerler görme heyecanıyla dolu yolculuklarınız olur..
