
Venedik gezimizle İtalya çıtamızı çok yukardan açmış olabiliriz. Venedik romantik şehir ünvanı için bizden 10 puan aldı. Venedik gezimizden öncesi türk ve yabancı blogerlar aracılığı ile saha araştırmasını tabiki yaptık. Her gezimizden önce olmazsa olmazımız hem gezilip görülecek yerleri daha bilinçli bi sekilde tanımak hem de daha ekonomik bi gezi için bizce bu aşama gerekli;) Yabancı youtuberlardan çok daha ekonomik bi gezi planı çıkardığımızıda buraya ekleyelim. Eğer daha fazla yer gezip görmek istiyorsanız ve sınırız bir bütçeniz de yoksa, gezide bütçe hesabı önemli rol alıyor. Bu açıdan turistik ve popüler mekanlara alternatif yerel mekanlar hep ilk tercihimiz. Şimdi gelelim en baştan gezimizin detaylarını paylaşmaya..
Köln havaalanından Venedik`e iki kişi için gidiş- geliş 60 euro uçak biletlerimiz tuttu.
Köln- Rat bölgesinde ücretsiz arabamızı park ettik ve havalimanına ulaşım ise otobüslerle 1.90 euro 15 dk sürüyor. Uygun uçak biletlerini rynair sitesinden bulabilirsiniz. Venedik`te 2 havalimanı var. Biz Marco Polo havalimanında indik. Marco Polo` dan Mestre tek yön 10 euro gidiş-dönüş alırsanız 18 euro otobüs biletleri var. Biz ilk günü Mestre merkezdeki yerel kafe ve restoranlarda geçirdik.
Pasticceria Caffe Bido Gelateria – Mestre`de önereceğimiz tatlı bi kafe. İtalyanların iş arası ayakta espresso içtiklerine ilk burda şahit olduk:)
Mestre`de ilk şoklarımızdan biride restoranların servis ücreti aldıkları kişi başı 5 euro civarı oluyor ve siz hesap öderken anlıyorsunuz. O yüzden Venedik`de gözümüzü açık tutmaya çalıştık:)
Konakladığımız mekan bi kamp alanı yazın gelenler için büyük bir açık havuzu da bulunuyor. Dip not: olarak konakladığımız yer küçük evlerden oluşmuş büyük bi tesis. Odalarda wc- banyo – klima vs bulunuyor. Kamp denince akılda ilkel şartlar canlanabilir:) Biz personel güleryüzü ve ilgisine 10 puan veriyoruz burası için. Gecelik ücreti iki kişilik oda için 35 euro. Menstre bölgesi konaklama açısından Venedik için güzel bi alternatif. Venedik merkeze göre fiyatlar yarı yarıya, aynı zamanda Venedik merkeze tek bir otobüsle 20 dkda, 1,5 euroya ulaşabiliyorsunuz. Mutlaka aylar öncesinden bilet alanlar, Venedik merkez de uygun fiyatlı konaklama imkanı bulacaktır. Bu bizim gibi son dakikacılar için gelsin:)


Bizce Venedik en az 4 günü hak ediyor. Günde ortalama 20 bin adım atmışız ona rağmen, Venedik `den ayrılırken tadı damağımızda kaldı 🙂 Başlıca gezip görülecek yerleri buraya ekleyeceğiz. Ancak şunuda söylemeden geçmeyeyim Venedik kendi başınıza kanallarında, ara sokaklarında kaybolup rotasız da keyif çıkarılacak güzellikleri barındırıyor.
Venedik`de Görülmesi Gereken Yerler:
Biz Menstre`den otobüsle indikten sonraki güzergaha göre sırayla anlatıcam siz kendinize göre haritadan işaretleyip ayarlayabilirsiniz. Haritadan işaretleme tam bir kurtarıcı gezilerde:)
Ponte dei Pugni: Kanalların üstünden geçerken dikkatimizi çekti. Küçük bi köprü ve üstünde 4 adım izi var. Tarihteki ilk karşıt görüşleri sembolize ediyormuş.
Punta della Dogana: Büyük 2 kanalın kesiştiği köşe noktası 17.yy inşa edilmiş. Günümüzde sanat müzesi olarak işlev gören bir mekan. Biz buradaki manzarayı çok sevdik.
Venedikte o kadar güzel müzeler, galeriler var ki hepsini bi sonraki seferimize sakladık biz.
Basilica di Santa Maria della Salute: 17. yy yapılmış bir bazilika Punta della Dogana`nin hemen yanında. Biz manzara ve foto çekimi derken giriş saatini kaçırmışız:)
Piazza San Marco: San Marco meydanı Venedik` in en turistik yeri diyebiliriz. Meydana girdiğinizde sizi çeken ambiyansı, tarihi resmen soluyor insan. Biz ekim ayında gelmemize rağmen çok kalabalıktı. Eminim sezonda kalabalıktan gezinin tadı kaçabilir. Ara sezonlar böyle popüler şehirler için daha akıllıca olabilir.
Bu Meydan da:
San Marco Bazilikası: Bazilikanin önünde en az yarım saat beklemeniz gereken bi kuyruk bulunuyor. Biz erken gelmeyi düşünüp ertesi gün şansımızı denedik. Ertesi gün açılış saatinden önce gelmemize rağmen yine kuyruk vardı. Bu arada sırayı görünce girişin ücretsiz olduğu yanılgısına düşmeyin bizim gibi;) Bazilikaya giriş bileti 3.5 euro. Ancak o biletle Bazilikanın orta alanını görebiliyorsunuz. İçeride başka bilet noktaları da var. Bazilikanın üst katına çıkmak için ayrı bilet, yan odasına girmek için başka bilet diye uzayıp gidiyor muhabbet. Ne kadar ekmek o kadar köfte muhabbeti biraz komik geldi açıkçası. Herşeye rağmen Bazilika görülmeye değer bi ihtişamı var ve görkemi gerçekten çok etkileyiciydi. Altın işlemeleri, renklerin dansini, duvarlardaki ve tavandaki resimleri izlemekten kendini alamıyor insan.


San Marco Çan kulesi: Şehrin sembolu olmuş. San Marco Bazilikasının önünde bulunan çan kulesidir.
Torre dell’Orologio: Rönesans binasındaki bir saat kulesi.
Ducale Sarayı da aynı meydanda bulunuyor.
Ahlar Köprüsü: Rio di Palazzo üzerinden geçen yapı, eski esirleri Venedik Cenova Sarayındaki sorgu odasına götürülmek için kullanılmış.
Libreria Acqua Alta di Frizzo Luigi: Meşhur bi kitapçı daha doğrusu sahaf. Venedik su baskınlarından dolayı kitapların sudan zarar gördüğüne şahit olduğumuz daha çok yabancı bloggerlardan öğrendiğimiz bi mekan.
Rialto Bridge: Büyük kanal üzerine 16.yy kurulmuş eski bir köprü üstünde mağazaların dükkanların bulunmasıyla meshur.
Palazzo Contarini del Bovolo: Kemerli merdiveniyle meşhur tarihi bi yer şimdi sanat müzesi olarak işlev görüyor. Giriş ücreti 8 euro

T Fondaco Dei Tedeschi by DFS: Burası tam bir nokta atışı. Venedik’in en güzel manzarasını göreceğiniz yer ve ücretsiz. Bir AVM’nin en üst katı ancak önceden web sitelerinden rezervasyon yapmanız gerekiyor. En az 2-3 gün öncesinden rezervasyon yaparsanız iyi olur. Asansörle en üst kata çıkınca orda bi görevli listeden adınıza bakıp sizi AVM `nin terasına çıkarıyor. Manzaranın mükemmelliği paha biçilemez ama sanırım o yüzden ücretsiz.:)
Gezimizin sondan bir gün önceki günü adaları ziyaret ettik.Bunun için 25 euroluk günlük bilet alıp. Aynı biletle bölece o gün akşam ve ertesi gün sabah kanal turu yapabilirsiniz. Biz bu bileti böylece sonuna kadar kullanmış olduk.:)
Tabiki gondol da kanal turu için güzel bi alternatif saatliğinin 80 euro olması dışında.
Venedik’in en meşhur adalarına Murano ve Burano biz bir gün ayırdık.
Murano cam sanatıyla meşhur. Küçük dükkanlarda yada büyük atölyelerinde bir cam ustasına denk gelebilir, hatta cam sanatının yapılışına şahit olabilirsiniz. Aynı zamanda Murano `da cam müzesi de bulunuyor. Biz cam sanatının yapılışına küçük bi atölyede denk geldik.
Burano ise tam bi masal şehir. Rengarenk evleriyle meşhur bu ada. Eskiden sarhoş balıkçıların evini bulabilmesi için boyanmış. Şimdi ise tam bir turist akını sebebi olmuş.


Yeme İçme Tipleri Gelsin:
Majer Venezia (Piazzale Roma Bakery) : Küçük yerel bi pastane içerde 4-5 bar sandalyesi bulunuyor. Güne hızlı bi giriş yapmak icin biz burayı tercih ettik. Fiyat performans olarak fazlasıyla puanları hak ediyor.
Bizim seçimlerimiz : Margaritta dilim pizza, kruvasan antep fistikli olanı şiddetle öneririz ve cappuccino. Bu mekan bütçe dostu deyip devam edelim.
Trattoria ai Frati: Murano da önereceğimiz kanalın yanında yerel bi işletme. Yakınlarda yerel bi pastaneden focaccia alıp kahveyle burda yiyebilirsiniz
Pizzeria Birreria Barbanera: Venedik’te önereceğimiz fiyatıyla sizi üzmeyecek aynI zamanda lezzetli İtalyan mutfağını tadabileceğiniz bir mekan. Bizim tercihimiz deniz mahsüllü risotto ve midyeli spagetti oldu.
Fluffy Brunch: Gezerken mola için yada ara öğün için güzel bi alternatif.
Dip not: Marco Polo Havalimanı yeme-içme noktasında şaşırtıcı bir şekilde çok uygun.
*Focaccia: İtalya’ya özgü bir lezzet. Pizza hamurunun kalını ve dilim şeklinde satılıyor soğanlı, zeytinli çeşitleri var satılan bi atıştırmalık kahvaltıda bizim tercihimiz bu oldu.
*Calzone: İtalyan mutfağına ait pizzanın kapalı şekli bizim kapalı pide misali:) İtalya sokak lezzetlerinden biri. Biz mozzarellalısını denedik ve 10 üzerinden 10
Venedik Gezi Rehberi için Tipler Gelsin:
Uyarı: Venedik’te restoranlar extra servis parası alabiliyorlar, o sebeple girerken menülerde ücretlere servis ücreti dahil olup olmadığına mutlaka bakılmalı yada restorana girmeden önce sorulmalı.
Tip: Gezi planı yaparken Büyük Kanalın iki tarafını ayırıp önce bi tarafı sonra kanalın karşı tarafını gezebilirsiniz.
Tip: Diğer adalara alacağınız 24 saatlik bilet ile Kanal Turu yapabilirsiniz. Eğer 1 numaralı vapur hattına binerseniz tüm kanalları tek bir feribotla gezebilirsiniz.
Tip: 24 saatlik bileti eğer saat 10 gibi alırsanız. Hem diğer adaları rahat rahat gezebilir, hem de bir sonraki gün kanal turu yapabilirsiniz.
Bol gezmeli günler dileriz..
cok faydali bi yazi olmus tesekkür ederim.. Haritadan isaretledim bile rotalari:)