Sırada Rönesans’ın merkezi, kültür ve sanat şehri Floransa. Leonardo da Vinci ve Michelangelo gibi dünyaca ünlü sanatçıların yetiştiği bu büyülü şehrin gezi yazısında bolca tipler sizi bekliyor :). Floransa aynı zamanda kuzey İtalya’nın Toskana bölgesinin başkenti. Tip: Buraya kadar gelmişken vaktiniz varsa Pisa şehrini de listeye ekleyebilirsiniz. Arabayla Floransa Pisa arası 1 saat. Bizim yeterli zamanımız olmadığı için sonraki gezilere kaldı bu şehir.
Floransa’ya kaç gün ayrılır sorusuna en az 2 gün diyebiliriz. Biz 2 gece 3 gün ayırdık, her gün bu tarih kokan sokaklarında gezmekten tatlı bir yorgunlukla günü bitirdik. Ancak geziye müzeleri de eklerseniz bu 4-5 güne çıkar ve bu arada müzeler kesinlikle eklenmeli.
Otobüsle 1,5 saatte Bolonya’dan Floransa’ya geliniyor. Otobüs terminalinden metro ile merkeze direkt ulaşabilirsiniz. Konaklamak için merkezi bir yer seçtik. Böylece toplu taşıma kullanmamıza gerek kalmadı.
Floransa Gezilecek Yerler
Floransa Katedrali: 13. yy’a dayanan kilisenin yapılışında birçok mimar bulunmuş, son halini Filippo Brunelleschi getirmiş. Tepesindeki aydınlık feneriyle bu kubbe, Rönesans etkisindeki diğer şehirler içinde bir sembol haline gelmiş. Tip: Kiliseye girişler ücretsiz. Önde gördüğünüz sırada direkt bekleyebilirsiniz.
Ancak çan kulesine çıkmak isterseniz ya da alt kattaki mahzendeki müzeyi gezmek isterseniz bilet almanız gerekiyor. Dışardan o kadar ihtişamlı gözüken bu kilisenin iç mimarisi bir o kadar sade.
Signoria Meydanı: merkezdeki önemli meydanlardan, Neptun havuzu ve heykeli bu meydanda bulunuyor. Meşhur Davut heykeli bu meydanda 400 yıl boyunca durmuş şimdiki ise tabiki kopyası. Bu meşhur heykel Bartolomeo Ammannati tarafından ilk yapildigi zamanlar hiç beğenilmemiş. Hatta Michelangelo bile Ammanato güzelim mermeri mahvetmiş demiş:)
Uffizi: Burası Floransa’nın eski şehir merkezinde bulunan, iki katlı U şeklinde dünyaca ünlü bir galeri. Bu U şeklindeki avludan geçebilir ve hemen orada bilet alma gişesinden biletlerinizi alabilirsiniz. Uzun kuyrukta vakit kaybetmektense online siteden bilet alabilirsiniz. Dipnot: Biletler 25 euro. Galeride yarım gün geçirebilirsiniz.
Galeride mutlaka görmeniz gereken eserlerden bazıları:
- Venüs’ün Doğuşu – Botticelli (1485)
- The Annunciation (Müjde) – Leonardo Da Vinci (1480)
- Adoration of Magi (Akil Adamların Hayranlığı) – Leonardo da Vinci
- Kutsal Aile / Doni Tondo (1506) – Michelangelo
- Medusa – Caravaggio
- Osmanlı Portreleri
- Tip: Her ayın ilk pazar günü müzeler ücretsiz.
Ponte Vecchio: 14. yüzyıldan kalan bu köprü, Floransa’nın ikonik sembollerinden biri. Köprünün üstünde kuyumcuların bulunduğu dükkânlar yer alıyor.
Arno Nehri üzerinde bulunan, 14. yüzyıla ait Floransa’nın en meşhur köprüsü. Köprünün üzerinde çok sayıda kuyumcu dükkânı bulunmaktadır. Bize Venedik’teki köprüyü hatırlattı 🙂
Mercato Centrale
Mercato Centrale: Burası kapalı pazar yeri. Kapalı pazar yerinin içinde yeme içme ürünlerinin satıldığı tezgahlar var. Biz genelde şehirlerin yerel lezzetlerini tatmak için pazarlarına uğruyoruz. Etrafında açık pazar yeri de bulunuyor. Birçok hediyelikçi ve İtalyan derisi ürünlerini alabilirsiniz. Mutlaka pazarlık edin 🙂
Piazza Pitti: 15. yüzyıla ait bu saray, Floransa’daki birçok yapı gibi İtalya’nın köklü zengin ailesi olan Medici ailesine aittir. Giriş ücreti 10 euro.
Palazzo Vecchio: 14. yüzyıldan kalan bu saray, bugün hala Floransa’nın belediye binasıdır ancak saray aynı zamanda Medici sanat koleksiyonunun bir kısmının sergilendiği bir müzedir. Aynı zamanda yeraltı tünelleriyle Pitti Sarayı’yla bağlantılıymış.
Michelangelo Meydanı: Burası şehir merkezinde yürüyerek 10-15 dakika uzaklıkta bir seyir tepesi. Biraz yokuşlu bir yol. Tepede Michelangelo’nun eserlerinin kopyaları var, ismini de buradan almış. Floransa’yı tepeden izlemek için çok güzel bir meydan, bizce kesin listenize eklemelisiniz.
Piazza della Repubblica: Roma döneminden beri şehrin meydanı olmuş bu tarihi bölge yolunuzun üstüne mutlaka çıkacak.
Piazza di Santa Croce: Floransa’nın ana meydanlarından biri. Yakınlarında ulusal kütüphane ve Santa Croce Bazilikası bulunuyor. Bu bazilikanın yapımında Michelangelo gibi birçok önemli mimar yer almış.
Florasan’da Yeme İçme Önerileri
La Milkeria: Bloglardan gördüğümüz meşhur bir kafe. Kahvaltı için gelirseniz çok kalabalık oluyor. Mekan küçük olduğundan bekleme süresi oluyor, baya kapıda sıra oluyor. Hiç bize göre değil bu sıra bekleme işi ama bu sefer böyle olsun. Lezzete diyecek lafımız yok. En çok pankekleri meşhur.
Mercato Centrale Firenze: Taze makarnaların yapıldığı bu atölyede istediğiniz çeşit makarna alabilirsiniz. Bizden tam puan.
La Sosta dei Golosi: Merkezde kafe ve restoran bölümü olan bu mekanda servis ücretleri var ama mekanın tatlılığını biz çok sevdik.
