
Barselona’da gezilecek yerler nerelerdir? Ve Barselona’da neler yenir ? Hangi mevsimde gidilmeli ? Kaç gün gerekli sorularına cevap bulmak için blogumuzu okumaya başlayabilirsiniz..
Barselona gezisi ikimizinde doğum günü hediyesi oldu.:) Ya da kime niyet kime kısmet diyelim. Ucuz bilet kasımda denk gelince ve ikimizin doğum günü arasında da 1 ay olunca ekim- kasım:) ikimizide bu şekilde kutlamış olduk. Kasım ayında geldiğimiz Barselona bize yaz muamelesi yaptı resmen. Almanyadan montla gidip tişörtle gezdik. Ancak denize girmeyi düşünenler için temmuz-eylül aylarını öneririz..
Ryanair ile uygun fiyatlı Avrupa içi uçak biletlerini bulabilirsiniz. Bizim gidiş-geliş iki kişi için biletler 70 euro tuttu.Biz Frankfurt-Han dan bindik. Adının Frankfurt olduğuna bakmayın Frankfurt`a 1.5 saat arabayla. Tabiki transfer için 10 euroya otobüslerde var. Biz arabayla geldik. Arabayla gelmek isteyenler uygun fiyatlI otopark önerisi Easy Airport Parking. Günlük 4 euro civarı. Barselona’da El Prat Havaalanına indik. Ve merkeze gitmek için kişi başı 5,9 euro olan havaalanı otobüslerini kullandık. Dönüşte öğrendiğimizi tipi buraya ekleyelim. Biz önceden araştırmamıza rağmen görevlilere sorunca tek altarnetifin bu olduğunu sölediklerinden vakit kaybetmemek içinde bu otobüsleri tercih ettik. Barselona şehir içi ulaşım için önerimiz T- Familie bileti genelde çiftler için mantıklı bi bilet tek biletle 2 kişi 8 biniş hakkı var. Bi metroya ya da tramvaya binerken ayni bileti arka arkaya okutuyorsunuz. Ve güzel yanı 75 dk içinde bastığınız bileti istediğiniz yöne istediğiniz aktarmayı yapabilirsiniz. Ayni bileti havaalanına dönüşte de kullanabilirsiniz🙂. Biz bu biletle 4 günde her yeri gezdik. Tabiki tabanvay da yaptık onu es geçmeyelim. Yeri gelmişken Barselona için minimum gezi süresi 3-4 gün. Ve daha fazlası rahatça gezmek İspanyolların rahatlığına hayat enerjilerine karışmanız için daha iyi olur. Biz tekrar gelmeliyiz düşüncesiyle ayrıldık bu kıpır kıpır şehirden.

Gezimize Arenas de Barcelona dan başladık. Burası bir AVM ve üst katındaki terastan Barselona manzarası görebilirsiniz. Biz bu kısmı es geçtik. Montjuïc National Palace`a doğru ilerledik. Ve önümüze Venedik’te Marco Polo meydanında da bulunan Torres Venecianas kuleleri çıktı. Bu yolun sonunda saraya ulaşabiliyorsunuz. Ve sarayın bahçesinde de Barselona manzarası görebilirsiniz. Burayı gezi planında başlangıç ya da havaalanına dönüşüne yerleştirebilirsiniz. Şehir merkezi ile havaalanı arasında kaldığı için en mantıklı bu şekilde oluyor. Gelelim müze severlere Poble Espanyol, Katalan mimarisini yansıtan bi açık hava müzesi. Bilet ücreti 14 euro. Barselona’da birbirinden güzel bir çok müze, görülecek mimariler var. Bu yüzden zamanınız da bizim gibi kısıtlıysa, bi kaçını belirlemek akıllıca olabilir. Ve ücretlerde malum çok da gülümseten aralıkta değil.
Otelimizi booking den bulduk ve şehir merkezinde seçtik. Fiyat-performans anlamında çok memnun kaldık.
Barselona’da mutlaka görülmesi gereken yerlere gelelim şimdi :


La Rambla ilk sırayı aldı. Çünkü gezi sıramıza göre yazıyorum. Bu bir puanlama sıralaması değildir 🙂

La Rambla otelimize 3 dk mesafede. Burada birçok küçük hediyelik standları, aynı zamanda restoranların bu yola açık havada oturma alanları var. Buraya mutlaka yolunuz düşecek genelde bi yerden bi yere giderken merkez konum gibi. İspanyol şair Federico Garcia Lorca `in tanımıyla dünyada hiç bitmesini istemediğim tek cadde. Bu yolun sonunda Mercat de la Boqueria olarak bilinen meşhur kapalı pazarı bulunuyor. Buraya kesinlikle uğramalısınız. Birçok çeşit balık, tapas, ispanyol mutfağına ait hamur işleri ve tropikal meyve suları uygun fiyata burdan alabilirsiniz. Ve mutlaka lezzetli istiridyelerin tadına bakabilirsiniz. Bizden 10 puan aldı. Dipnot burda denediğimiz ahtapot tapası bizden geçer not almadı.
Placa Reial, palmiye ağaçlarıyla dolu bi meydan. İçindeki elektrik direkleri Antoni Gaudi tarafından tasarlanmış. Ve geceleri canlanan atmosferle görülmeye değer. Akşamları otelden çıkıp nefes aldığımız mekan.
Christophe Colomb Heykeli, La Rambla caddesinin diğer ucunda bulunuyor. Ve sanırım Christophe amca Amerika` yı yanlış tarafta gösteriyor:)
Rambla del Mar, bir köprü deniz üzerine kurulmuş olan AVM`yi bağlıyor. Burdaki yelkenlerin oluşturduğu manzarayı gün batımında görmenizi tavsiye ederiz.
Platja de Sant Miquel; Aksam bu sahile mutlaka gelin. Kıyı boyunca yürüyüş yapıp, akdeniz havasını soluyabilirsiniz. Bu şerit hattında bulunan kafelerde tapaslarla açlığınızı yatıştırabilirsiniz.


Tidibado Kilisesi ; Tibidabo tepesine metro ile fünikülere kadar gidip, oradan fünikülerin yokuşu çıkarken manzarayı seyredebilirsiniz daha sonra otobüsle tepeye erişim sağlayabilirsiniz. Tidibado`ya aynı biletle tek sefer basarak gidebilirsiniz. Kiliseye giriş ücretsiz. Kilisenin terasından manzara gerçekten göz kırpıyor. Barselona’nın şehirleşmesi gerçekten muntazam üstten kuş bakışı kare kare bölünmüş barselona görüntüsünü burda şahit olabilirsiniz.
Park Güell ; Gaudi’nin aristokratlar için site yapması planlanan yapıt. Daha sonra ücretinin karşılanmaması nedeniyle devlet tarafından satın alınmış ve park alanına dönüştürülmüş. Barselonalılar için ücretsiz turistler için giriş bilet ücreti 10 euro.
Barcelona’da Katalan mimarisinin öncüsü olan Gaudi`nin bir çok başyapıtı bulunuyor. Biz tercihimizi Park Güell den yana kullandik. UNESCO dünya mirasina dahil edilmiş bu yeri gezmek yarım gününüzü alabililir. Doğası ve mimarisiyle baş döndürücü güzelliğe sahip.
La Sagrada Familia Kilisesi, UNESCO dünya mirasına ait Gaudinin son eseri. Anlatılanlara göre Gaudi eserine uzaktan bakmak için geri geri giderken tramvay çarpmış. Bu yüzden 100 yıl geçmesine rağmen hala kilise yapımına devam ediliyor. Ön tarafının mimarisi Gaudi` ye ait zaten direk anlaşılıyor.
Casa Batllo, Casa Mila, Casa Vicens ; Bu eserler Gaudiye ait ve UNESCO dünya mirasina dahil olmuşlar. Hepsi aynı yol üstünde bulunan bu binaların tarzı birbirinden çok farklı. Giriş ücretleri genelde 25 euro civarı.


Arc de Triomf; Barselona dünya fuarının ana giriş kapisi. Ve bu yol boyunca yürüyüş yapabilirsiniz. Bizim gibi bir güne bi cok yer sığdırmayı başardı iseniz, banklarda oturup tatlı yorgunluğunuzu hissedebilirsiniz.
Park de la Ciutadella; Hemen Arc de Triomf in ilerisinde bulunan içinde fıskiyelerin görsel şov yaptigi park. Gençlerin bi köşede müzik dans canlılığına sahit olurken bi taraftada aileleri görebilirsiniz. Parktaki satıcılara dikkat, bir şey uzatırlarsa almayın sonra fahiş fiyatlar isteyebiliyorlar.:) Burdan sahile yürüyerek devam edebilirsiniz.
Barselona Katedrali; Barselona eski şehir meydanında karşınıza çıkıyor. Biz çok yorulduğumuzdan içine giremedik. Ama dışarda opera yapan kadınları dinlemek için bi küçük mola verdik.
Yeme- İçme tavsiyeleri gelsin;
Manso`s Cafe: Konsepti ilgimizi çekip rastgele girdiğimiz bir kafe ve kesinlikle tavsiyemizdir. Bizim tercihlerimiz; Fika bir isveç tatlısı şimdi sırası mı demeyin denemenizi tavsiye ederiz ve Cafe con leche bir ispanyol kahvesi bizden tam puan.
Chambao Cafe: Sahilde bulunan bi tapas bar. Biz Tortillasına bayıldık.
Catalunya Restaurant: Önünden geçerken açlığımıza yenik düşüp girdiğimiz bir restaurant. Kesin gitmelisiniz diyemiyoruz. Yinede Paellasını sevdik 🙂. Önden gelen tapasları da fena değildi. Genelde menü şeklinde restoranlarda tapas ve ana yemekleri kombin yaptıkları seçenekler var. Biz bu seçeneği mantıklı bulduk.
Mercat de la Boqueria: Kapalı pazar yeri mutlaka uğramalısınız. Biz buradaki tapasları ve taze tropikal meyveleri denedik. Ve tropikal meyve sularına 10 puan veriyoruz.


DİPNOT: Barselona Katalan özerk devletinin başkenti. İspanya da bulununan Katalanlar mücadeleleri sonucu özerkliğini almış. Dış işlerde İspanya devletine bağlıyken, iç işlerde Katalanlar kendi kurallarına göre yaşıyorlar. burdan bi kaç ay sonra blablacar ile tanıştığımız iki Katalan çifti de Barselona`daki samimi ortamı bize hemen hatırlattı 🙂
Çok güzel olmuş. Seyahata çıkmak için bu yazıların kitaplaşmasını bekliyorum.