Spontan bir kararla bir haftalık İspanya Endülüs turu ortaya çıktı. Hemen peşinden detaylı bir araştırma geldi. Yapacağımız rotayı, gideceğimiz müzeleri hepsini aylar öncesinden belirledik. Böylece size de birçok tiple gelmiş olduk. Bu yazıyı okumadan Endülüs gezisine başlamayın deriz. Birçok önemli mekanlara ücretsiz girişleri öğrenmek ve birçok tiple uyguna getirebileceğiniz Endülüs gezisi için iyi okumalar:)
Endülüs İspanya’nın güneyinde özerk bir bölge. Aynı zamanda İspanya’nın nüfus bakımından en kalabalık yeri. Gezimize Endülüs’ün başkenti olan Sevilla’dan başlıyoruz. Bir haftalık turun son gününü de Sevilla’ya ayırdık. Böylece tam bir raund yapıp Sevilla havalimanından tekrar dönüş yaptık. Avrupa içi uygun fiyatlı biletleri bulabileceğiniz rynairdan aldık biletlerimizi ; Frankfurt Hahn – Sevilla 2 kişi için toplamda gidiş -dönüş 115 euro tuttu.
Endülüs turunda en fazla zamanı Sevilla’da geçirdik diyebiliriz. Haziran ayının ortasında yaptığımız gezide, en sıcak şehri de Sevilla oldu. Resmen 40 dereceleri gördük.🫠 Temmuz ve ağustos aylarını düşünemiyoruz bile. Sevilla havaalanından merkeze, kalacağımız yere otobüsle (Bus EA) yaklaşık 40 dakikada geldik ve otobüs bileti kişi başı 4 euro tuttu. Genel olarak Sevilla içi ulaşımda otobüs ücretleri 1,3 Euro bilgisini de buraya koyalım😊.
Konaklamaya gelecek olursak Booking uygulamasından, uygun fiyatlı tuvalet banyo odanın içinde olan yerler seçtik. İlk gün Hostel Jentoft geceliği 49 Euro’dan bir gece kaldık bizce temizlik ve lokasyon anlamında tam puan. Nehre yürüme mesafesi 5 dakika olunca akşamları genellikle nehir kenarında geçirme şansınız oluyor:)
Son 2 günümüzü Pension Riosol’da geçirdik, geceliği 51 Euro’ydu. Konumunu havalimanına giden otobüsün kalktığı yere yakınlığından dolayı seçtik. Bizim için Sevilla için konaklamada en önemli 3 unsur klima, temizlik ve konum.
Gezilip Görülecek Yerler
Maria Luisa Park: Guadalquivir nehri kıyısında bir park. Burası büyük bir kompleksden oluşuyor. İçinde birçok müze ve saray ve saray bahçeleri bulunan bu parkta uzun bir yürüyüş yaparak tarihi yapıları görebilirsiniz. Tip: Parka giriş ücretsiz.
Plaza de España: Maria Luisa Parkta 1900’lerde inşa edilmiş ihtişamlı yarım daire şeklinde bir bina. Burası Sevilla’dan en meşhur meydanlardan biri. Listenize kesinlikle eklemelisiniz. Bu yarım daire şeklindeki bina, Güney Amerika kolonilerini kucaklamak amacıyla sembolize edilmiş. Tip: Bu meydana giriş ücretsiz.
Torre del Oro: 13.yy yüzyıla ait askeri gözetleme kulesi. Ortaçağda hapisane olarak kullanılan bir kule. İspanyol donanmasına dair tablolar, maket donanma gemilerini görebileceğiniz içi müze olan kulenin, üstüne de çıkabiliyorsunuz. Burada harika manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz. Tip: Giriş ücreti 3 euro ancak pazartesileri ücretsiz.
Palacio de las Dueñas: 15. yüzyıldan kalan bu saray, sanat destekçisi ve koleksiyoncusu olan Alba ailesine ait. Saray içinde 1400’den fazla sanat eseri barındırıyor. Avlu ve odalarda 100 yıldan eski tarihi eserleri, birçok tablo ve heykelleri görebilirsiniz. Sevillanın eski tarihi karakteristik mimari yapısını yansıtan saraya en az 1 saat ayırmanızı öneririz. Aynı zamanda bu sarayda ünlü İspanyol yazar Antonio Machado’nun hayatının ilk yıllarını geçirmiş. Antonio Machado, en ünlü eserlerinden biri olan “Campos de Castilla” da bu saray için; “Hayallerim, Sevilla’daki bir avlunun ve limonların yetiştiği parlak bir meyve bahçesinin anılarıdır…” olarak bahsetmiş.
Normalde saraya giriş ücreti kişi başı 12 euro. Tip: Pazartesi 16.00’dan sonra her saat başı belli sayıdaki kişileri ücretsiz olarak alıyorlar. Ancak bunun için sırada beklemeyi göze almalısınız.
Setas de Sevilla: Sevilla’nın eski tarihi kentindeki meydanda ahşap hibrit bir yapı. Burası dünyanın en büyük ahşap yapısı olarak kabul edilmiş. Bu ahşap yapının üstüne çıkmak için bilet ücretleri bizim gittiğimiz zaman 25 euroydu. Biz yanından bakmayı tercih ettik. 🙂 Açıkçası bize çok bir numaraları var gibi gelmedi, ama gün batımı manzarası güzel olduğunu duymuştuk.
Iglesia Colegial del Salvador: Sevilla katedralinden sonra ikinci en büyük katedral. Endülüs döneminde 830 yıllarında cami olarak inşa edilmiş olan bu yapı daha sonra 1200’lerde kiliseye dönüştürülmüş. Bina başpiskoposun isteği üzerine 1600’lerde yıkılıp barok tarzda yeniden inşa edilmiş. Merkezde gezerken karşınıza çıkması muhtemel. Biz gittiğimizde tam da bir ayine denk gelmiştik. İlginç bir deneyimdi. Vaktiniz olursa bu ihtişamlı mimariyi listenize ekleyebilirsiniz.
Puente de Triana: Isabel köprüsü olarak da bilinen 1800’lerde inşa edilmiş olan bu köprü Guadalquivir nehri’nin iki yakasını birbirine bağlıyor. Biz akşamları köprünün ışıklandırılmış manzarasını çok beğendik. 😍 Nehir kenarında müzik eşliğinde oturan gençlerin atmosferini nehır kenarında akşam yürüyüşü için kesin tavsiyemiz. Yanınıza atıştırmalık alıp, kafa dinlemelik bir park, bize göre burası.
Aynı zamanda Endülüs’e gelip flamenco dansı izlemeden gidilmez. Tip: bu meydanda ücretsiz flamenco dansı izleyebilirsiniz. Bizim Endülüs gezimizdeki en etkilendiğimiz anlardan biriydi, diyebiliriz.
Santa Cruz: Şehir merkezinde bulunan bu meydanda alışveriş merkezleri ve kafeler bulunuyor. Bazen bu meydanda flamenco dansı gösterisine denk gelebilirsiniz.
El Arenal: Santa Cruz meydanından sonra gelen bu meydanda en önemli yapı Plaza del Cabildo. Hemen Sevilla Katedralinin karşısında bulunan bu yapı yarım daire şeklinde sütunlardan oluşmuş bir pasaj. Tip: Bu alana giriş ücretsiz.
Archivo de Indias: Eski ticaret loncası binasında bulunan, Amerika ve Filipinler İspanyol İmparatorluğu’nun tarihini gösteren son derece değerli belgeleri saklayan arşivdir. Bina ve arşivler UNESCO dünya mirasına girmiş. Tip: Giriş ücretsiz, yalnız pazartesi günleri kapalı.
Bizim denk getirmediğimiz trickler:
Arenal bölgesinde Hospital de la Caridad’a giriş ücreti 8,00€, ancak ziyaret için pazartesiyi seçerseniz 15.30-19.30 arası ücretsiz gezebilirsiniz.
Real Alcázar de Sevilla: Giriş ücreti 12 euro. Burda görülmesi gereken yerlerden biri; Patio de las Doncellas isimli avlu Tip: Pazartesi günleri ücretsiz girilen saatler var. Nisan-Eylül arası 18:00-19:00, Ekim-Mart arası 16:00-17:00 arası ücretsiz gezebilirsiniz. Sadece online bilete 1€ ödemeniz gerekiyor.
Sevilla Katedrali: Giriş bileti 9 euro. Tip: Pazartesi günleri 16:30 seansı ücretsiz. Her hafta Cuma günü 10:30’da (İspanya saatine göre) ücretsiz biletler satışa sunuluyor. Biz baktığımızda bitmişti, önceden takip etmenizde fayda var.
Yeme – İçme Önerileri
Pizzeria Napole: Merkezde küçük bi pizzacı isterseniz, pizzanızı alıp nehir kenarında da yiyebilirsiniz. Ya da bizim gibi mekanın önündeki masalarda küçük bi mola verip, 4 peynirli pizzasını deneyebilirsiniz.
Patanchon; Ortaya tapas olarak karışık balık kızartması ve camboche olarak bilinen soğuk domates içeceği kesin tavsiyemiz.
Mercado Lonja del Battanco: İçinde bi çok farklı mutfak ve lezzet bulabileceğiz kapalı ve açık alanın olduğu bi mekan.( Lizbondaki gibi büyük bi yer beklemeyin:))
Panther Organic Coffee: Kahvaltı için ya da atıştırmalık için de tercih edebileceğiniz merkezde bulunan bi kafe.
Toco Bell Espana: Fast-food olarak uygun fiyatlı vegan-vejetaryan seçeneklerin olduğu bi meksika mutfağı:)
Güzel bir yazı. Tadı damağımda kaldı. Çok teşekkürler.♥️