Hamburg Gezi Rehberi

Hamburg

Günübirlik Kiel gezimizden sonra, kuzey gezimizin bir sonraki durağı olan Hamburg’a geldi sıra. Kanallardan oluşan Hamburg, Elbe nehrinin kıyısında denizcilik ve ticaret faliyetlerleriyle öne çıkan bi liman şehridir. Konaklama için Hamburg yakınlarında, Airbnb üzerinden tek odalı geceliği 45 Euro olan bir daire tuttuk. (Kaldığımız yere buradan ulaşabilirsiniz). Ertesi gün sabah erkenden Hamburg’a günlük bilet alarak trenle geçtik. Şehir içi trafiği ve park sorununu düşündüğümüzde bize mobilite olarak oldukça avantaj sağladı. Biz Hamburg’a tam bir gün ayırmış olduk. (Tip: Günlük biletler) Kaldığımız evi, uygun olduğu için biraz daha Hamburg’un dışında tutmuş olduk. Tip: Ama özellikle bir gününüzü ayırdığınız bir gezide konaklama yerinin merkezi olması, zaman ve ulaşım giderlerini düşününce az çok aynı hesaba gelmiş oluyor, ama tabii ki karar sizin.

Hamburg’da Gezilecek Yerler:

Gezimize ilk olarak Hamburg’un şehir merkezinde yer alan Rathaus ile başladık. Gotik ve Rönesans tarzıyla dikkat çeken bu belediye binası, dış görünüş olarak bizi etkiledi diyebiliriz. İç mekanları da oldukça güzelmış ama biz giriş ücretli olunca, “hmm belki başka sefere” diyerek yolumuza devam ettik. 🙂

St.Nikolai Kilisesi, Hamburg’un sembolik yapılarından biri olan St. Nikolai Kilisesi, gotik tarzdaki görkemli kulesiyle tanınır. İkinci Dünya Savaşı’nda büyük hasar gören bu kilise, restore edilmeyip bir anıt olarak savaşın yıkıcı yönünü gözler önüne seriyor doğrusu.

St.Nikolai Kilisesi
St.Nikolai Kilisesi

Buradan sonra rotamız Hamburg’un en eski sokaklarından biri olan Deichstrasse’ye geldi. Tarihi binaları ve güzel atmosferiyle adını çoğu blog yazısında bulabileceğiniz bu sokak, ayrıca üzerinde birbirinden güzel ve tatlı restoranlarıyla da mola vermek için güzel bir nokta olabilir.

Kanalların arasından devam ederken karşımıza modern mimarisiyle dikkat çeken Elbphilharmonie çıktı. Hamburg’un simgesel yapılarından biri olan bu kompleks, konser salonu ve otelden oluşuyor ve özellikle panoramik manzarası için rüzgarlı dahi olsa görülmeye değer bir yer. Tip: Panoramik terasa çıkışlar ücretsiz.

Elbphilharmonie
Elbphilharmonie

Akabinde, Elbe Nehri‘nin 24 m altından geçen ve 426 m uzunluğundaki 20. yüzyıla ait Elbe Tüneli geldi sıra. Tünele, içerisindeki tarihi asansörler inip, tünel boyunca yürüdükten sonra nehrin diğer ucundan şehre bakmak biraz yorucu olsa da buna değiyor.

Günün son etkinliği olan liman turuna gelsin sıra. Limanda birçok tur şirketini bulabilirsiniz. Biz ufak bir piyasa yoklamasından sonra online biletin daha hesaplı olduğu mutluluğunu yaşadık. Tip: Mutlaka online biletleri kontrol edin. Son dakikada bile işe yarıyor 🙂 Liman turu Hamburg’a gelip kesinlikle yapılması gereken bir etkinlik olduğu notumuzu düşmüş olalım. Gezi sırasında büyük yük gemilerini ve onları limana transferlerini izlemek, yol kenarında kepçe izlemekten haz alan bir millete olarak bizim için çok heyecan vericiydi. Turda size eşlik eden rehber İngilizce ve Almanca olarak limanın işleyişini ve yanından geçtiğimiz önemli tarihi yapıları anlatıyor.

Liman turu
Elbe Tüneli

Dip Not: Önceden rezervasyon yapmadığımız için biletlerin tükendiğinden dünyanın farklı bölgelerinde yer alan ulaşım ağlarının ve şehir manzaralarının minyatür versiyonlarını görebileceğiniz Wunderland’a gidememiş olmanın burukluğu ile bu şehre veda edip, buradan Lübeck’e doğru yola çıktık.

Yeme – İçme Önerileri

Backfisch

Elbe tüneli sonrası yağmurun biraz daha artması ve yorgunluğumuzdan dolayı kendimizi bir kafeye atıp, Creme Brulee eşliğinde kahvelerimizi yudumladık ve yağmurun keyfini çıkardık.

Kuzey şehirlerinin en güzel yanlarından olan sahil şeridindeki büfelerden birine oturduk. Ve balık ekmek “Backfisch” keyfini sahil ve yağmur eşliğinde çıkardık.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.