Prag, üniversite yıllarında en çok gitmek istediğim Avrupa ülkesiydi. Tarihi yapıları, fotoğraflardaki ihtişamı çok büyülü bi şehir hissi vermişti bana. O yüzden spontan bi kararla bi çılgınlık yapıp, flixbus firmalarının otobüsleriyle cuma akşamı Frankfurt`tan yola çıktık. 2 günlük bi hafta sonu için gezi planladık. Bu otobüsler iki katlı ve en önemlisi uygun fiyatlı. Özellikle önceden alırsanız biletleri baya uyguna geliyor.
Dipnot: Avrupada tüm ülkelere, şehirlere bu otobüslerle uygun fiyatlarla ulaşım sağlayabilirsiniz.
Biz gece yolculuğunu otobüste uyuyarak planladık. Ertesi gün için de son anda planladığımız bi gezi olduğu için merkeze bi tık uzakta bi otelde konakladık. Bookingden bulduğumuz otel oldukça büyük bi tesis ve bi çok opsiyon mevcut. 6-8 kişilik uygun fiyatlı odalarda mevcut. Biz iki kişilik odada geceliği 50 euroya kaldık.
Tip: Merkezde konaklamak Prag da daha mantıklı. Çünkü gezilecek yerler genelde bir yerde toplanmış. Böylece yürüyerek heryeri gezebilirsiniz. Tabiki gezide yoruldum diye sürekli şikayet edenlerdenseniz sözümüz size değil ;). Gezi mevzu bahis olunca yorgunluğu unutanlar buraya toplansın:)
İlk gün akşamını böylece yolda uyuyarak geçirmiş olduk. Resmen gözümüzü Prag’da açtık diyebiliriz. Sabah 7 civarı Prag` a inmiştik.
Vee ayılmak için kahvelerimizi içip gezimize başlayalım…
Prag`ın eski şehir kısmında, sokak aralarında şehrin ilk uyanışını soluduk. Sabah saatlerinde turist yoğunluğunun az olmasından dolayı, tenha sokakların bi kaç saate birbirine çarparak ilerleyen bi kalabalığa dönüşeceğine düşünmemiştik. 😀 Bu arada buraya tarihi anlamda görülmesi gereken başlıca yerleri ekliyeceğiz. Ancak Prag`daki ara sokaklara bile tarih işlenmiş. Tramvayla ara sokaklara bizim gibi vaktiniz kısıtlıysa turlayabilirisiniz.
Praha-Staromestske Namesti: 14.yy dayanan Prag`ın en eski meydanı.
Burada tarihi birçok yapı bulunuyor başlıcaları;
Aziz Nikolaos Kilisesi, Tyn Kilisesi ve 15. yy da inşa edilen dünyanın en eski 3. astronomik saati bu meydanda mutlaka görülmesi gerekenlerden. Astronomik saat kulesi saat başı çanları çalarken, mekanizmasının değişme anına şahit olabilirsiniz. Saat başları birçok turist de bizim gibi saati inceliyordu.
Astronomik saat kulesi ; Saatinin üzerinde birçok sembolle saati, tarihi, güneşin, ayın ve dünyanın konumlarını, hatta güneşin doğuşu ve batışını gösteriyor. Açıkçası bizi asırlar önceki bilimin bu denli ilerlemiş olması çok etkiledi.
Eski şehrin ilerisinde Ulusal Çek Cumhuriyeti’nin kütüphanesi bulunuyor ; Buraya rehber eşliğinde gruplarla gezebiliyorsunuz. Bileti hemen girişte bulunan gişeden alabilirsiniz. Kitapların yarısı, kütüphanenin merkezi olan tarihi Klementinum da bulunuyor.
Rehberden öğrendiklerimize göre, burasi 18. yy kadar üniversite olarak kullanılıyormuş. Dönemin kralı, Danimarkalı ve Alman astronomi bilim adamlarını davet edip, astronomi alanında o dönemlerde oldukça yatırım yapmış. Üst katındaki barok tarzı kütüphanenin ihtişamı kesinlikle görülmeli. Bize sanki Harry Potter filmindeymiş hissi uyandırdı burası.
En son en üst katında bulunan gözlem kulesine çıkıyorsunuz. Prag manzarasını her açıdan görebilme şansınız var. Bizim için sanki tarihi bi yolculuk oldu Klementinum turu. Bu binadan çıkınca insan hemen kendine gelemiyor.
Prag`da bi çok görülmesi gereken müze var. Biz Klementinum çok merak ettiğimizden burayı seçtik ve ileride anlatacağımız Prag kalesini. Sizde müzeler arasında tercih yapacaksanız, ilk sıraya bunları koyabilirsiniz:)
Charles Bridge; 15.yy yapılan köprünün iki ucunda kule ve köprünün üstünde 30 adet heykel bulunuyor. Burası tam bi turistik nokta. Biz sezon arası bi dönemde gitmemize rağmen köprünün üstünde yoğun bi turist akımıyla geçtik 😀. Şöyle beni tek çek olayı pek mümkün değil anlayacağınız. Heykellerde bizim dikkatimizi çeken azizlerin arasındaki Osmanlı heykeli oldu. Ama buradaki en ünlü heykel, Aziz John Nepomuk heykeliymiş. Burada heykellerin kopyaları sergileniyor. Asıllları Çek Ulusal Müzesinde korunuyormuş.
John Lennon duvarı, köprünün karşısındaki mahallenin ara sokağında bulunan bu duvar da çok fazla grafiti bulunuyor. Ama yinede John Lennon`un önünde fotoğraf çekilebilirsiniz.
Vltava nehrinde gün batımı zamanı yürüyüş yapmalısınız. Aynı zamanda akşam ışıklandırmasıyla da çok güzel oluyor. Bize Prag`daki hareketlilik, İstanbul`u andırdı. Tabi Almanya`da ki aşırı sessizlik ve akşam hareketliliğin pek olmamasının da bunda büyük payı olabilir. 😉
Dancing House, ilginç mimarisiyle dikkat çeken dans eden evlerinin önünden geçmeyi unutmayın.
National Theatre; Çek Ulusal Tiyatro ve Opera binasını, akşam Vltava nehri boyunca yürürken görme fırsatımız oldu. Ve Prag’da görülmesi gerekenler listenize eklemelisiniz.
Prague Castle, son günümüzü Prag kalesine verdik diyebiliriz. En az yarım gün buraya zaman ayırabilirsiniz. Prag kalesine giriş ücretsiz. Ancak içerideki yapıları görmek için bilet alınması gerekiyor. Bir gün önce Prag şehir merkezini gezerken bu kadar yorulmamıştık:) Yinede çok harika bi kale. Burayı mutlaka listenize eklemelisiniz.
İçinde görülmesi gereken çok eski yıllara ait eserler bulunuyor başlıcaları;
13.yy dayanan Aziz Vitus Katedrali,
Prag’ın en eski St. George`s Bazilikası
12.yy ait Royal Kilisesi ve
Meşhur Golden Lane, altın yol olarak bilinen bu yoldan geçenlerin zengin olacağına inanılıyormuş. Bu yoldan geçmezsek olmazdı. 😜
Yeme – içme Tavsiyeleri Gelsinn:
Pauseteria : Kahvaltı için Prag merkezde çok tatlı tarzıyla kesinlikle tavsiyemizdir. Bizim tercihimiz, ekşi mayalı ekmek diliminin üstünde avokado ve çırpılmış yumurta ve tabiki kahvesiz olmaz. Buraya 10 puan veriyoruz. 👍
Restaurace Vltava: Akşam Vltava nehrinde yürüyüş yapıp, yerel bi restoranda balık yemek isterseniz. Kesinlikle burası diyoruz. Turistik mekanlara gören fiyatlari da gayet uygundu. Bizce nehrin gün batımı manzarası ile burası kesinlikle not etmelik bi mekan. ☺️
Bagel Lounge: Son gün otobüs terminaline yakın olması için tercih ettiğimiz bi mekan. Kendileri yaptıkları bagel ekmekleriyle sandviç tercih ettik.
*Trdelnik: Meşhur Prag tatlısı, közün üzerinde pişirilen içi isteğe bağlı dolgulu, dışı şekerli hamurdan yapılan bi tatlı. Gelmişken denemeden gitmeyelim derseniz. Çikolata dolgulu tavsiye edilir:)