Lizbon Gezi Rehberi

Portekiz turumuza ilk olarak Algarve bölgesinden başlamıştık. Algarve gezi rehberini okumak isteyenler icin; Algarve, Portekiz`in Güney Kıyıları . Şimdi ikinci kısmı olan Lizbon gezi yazımızda her zamanki gibi tipler ve tricklerle faydalı bi yazı sizi bekliyor 🙂 Faro`dan Avrupa içi uygun fiyatlı bi otobüs şirketi olan flixbus ile Lizbon` a kişi başı 5 Euro’ya gittik. Yolculuk ortalama 3-3,5 saat civarı. İsteyenler araba kiralayarakta gidebilir. Ama Lizbon merkezde araba çokta mantıklı gelmediği için biz bu alternatifi seçtik. Bizim gibi her koşulda uyuyanlardansanız yada toplu taşımalarda faydalı işler yaparak geçirenlerdenseniz. Bu seçenek biçilmez kaftan olabiliyor:). Flixbus dan bahsetmek gerekirse oturma yerlerini rezerve ederseniz ek ücret ödüyorsunuz. Ya da bizim gibi en uygun opsiyonu:) koltuk seçmeden online olarak biletlerinizi alabilirsiniz.

Lizbon`da biz hostele çevrilmiş eski tarihi bi evin bi odasını kiraldık. Tuvalet ve banyo odanın içinde olan seçeneğini günlüğü 50 euro`dan tercih ettik. Ama daha uygun ortak banyo kullanan odalarda mevcut. Bu hosteli gözü kapalı tavsiye ederiz. Fiyat-konum-hizmet üçlüsünde bizim yüzümüzü güldürdü. Biz konaklamak için merkeze yakın bi konum tavsiye ediyoruz. Heryere tabanvay gezmek en güzeli. Kabaca Lizbon`un iki önemli merkezi var diyebiliriz: Alfama- Bairro Alto. Bu bölgelere yakın lokasyonlar tercih edilebilir.

Lizbon
Lizbon

Lizbon İstanbul benzetmesini çok kez duymuşsunuzdur. Biz bu klişeye Lizbon`u görene kadar çok da ikna olmamıştık. Yedi tepeli Lizbon, tarihin eskittiği arnavut kaldırımlı sokaklarıyla, Fado müziğindeki hüznün insana hissettirdikleriyle bir yandan da şehrin cıvıl cıvıl canlılığıyla, İstanbul özleminin etkisiyle beraber biz de bu klişeye bi kaç kat fazladan ikna olmuş olabiliriz:).

Lizbon` da Gezilecek Yerler

En kolay gezi rotası, meşhur sarı tramvay hattını izlemek olur. Bizde aynen bu yolu tercih ettik:)

Green Street: Sarı tramvay hattına giderken karşımıza çıkan güzel sokak. Sokak boyunca heryerden sarkan yeşilliklerin bizde uyandırdığı , betonların içinde doğanın size göz kırpması gibi bi his:)

Praca do Comercio: Tagus nehrinin kenarında eskiden ticaret meydanı olarak bilinen Lizbon`un en turistik merkezi.

Lizbon Katedrali
Praca do Comercio

Alfama Bölgesi: Sarı tramvay hattının sizi sürüklediği bu bölgede ara sokakları, güzel kafeleri keşfedebilirsiniz. Bazı evlerin duvarlarında göreceğiniz Portekiz çinisine Azulejo adı veriliyor. Bu görsel şovlarda cabası 🙂

Santa Maria Major: 7 tepeli Lizbon`un Alfama bölgesindeki seyirlik tepelerinden biri. Hemen yolun karşındaki yerel kafeden bi kaç Tapas alıp bu seyirlikte manzara eşliğinde vakit geçirebilirsiniz.

Lizbon Katedrali: 12.yy ait Lizbon`un en eski katedrali. Bu katedralin önünden sarı tramvayın geçtiği an fotoğraflamayı sakın unutmayın. Tip: Katedrale giriş ücretsiz.

Martim Moniz: Bu meydan 28 numaralı sarı tramvayın kalkış noktası. Biz tramvay hattını sondan takip edince en son karsımıza çıktı. Bi çok kişi tramvay durağında sırada bekliyor. Tip: Bu durak ilk kalkış yeri olsada 28 numaralı tramvaya her duraktan biniliyor. Bu sırayı boşuna beklemeyin:)

Rossio Square: Rossio meydanı ya da Pedro IV meydanı olarak biliniyor. Orta çağdan beri Lizbonun önemli meydanlarından biri. Alfama ve Bairro alto bölgesinin ortasında bulunan bu meydan önünüze kesin çıkacak 🙂

Rossio meydanı
Martim Moniz

Bairro Alto: Bohem bi havası olan Bairro Alto, arnavut kaldırımlı dar sokaklardan Lizbon`un başka bi yüzünü görüyorsunuz. Burası salaş mekanların olduğu, fado müziğini dinleyebileceğiniz, akşamları oldukça hareketli bi bölge.

Pink Street: Üstü rengarenk şemsiyelerle kaplı, sıra sıra barlardan oluşan pembe sokak. Burası fotoğraf destinasyonlarından biri. Bizce başka da bi espirisi de yok.

Bairro Alto

Fado müziğin bu şehirde yeri ayrı. Bir çok restorantta ya da barda denk gelebilirsiniz. Bunu için fix menüler fiyatı bi tık yukarı çekiyor bilgisinide buraya ekleyelim. Mekana önden fiyatlara bakıp girmek akıllıca olacaktır.:) Müzik eşittir Lizbon. Bu şehirde her meydanda her ara sokakta müziğe doyuyorsunuz. Bizim Lizbon`da en çok sevdiğimiz güzelliklerden biride bu oldu.

Elevador da Bica: Eski bi füniküler durağı. Bol yokuşlu Lisbon icin Istanbul`daki füniküler gibi kurtarıcı. Tip: Günlük bilet aldığıdınız taktirde füniküleri de kapsıyor.

Ribeira dos Naus
Pink Street

Ribeira dos Naus: Eskiden tersane olan bu bölge, Lizbon`un en güzel nehir manzaralı noktalarından biri. Nehir kıyısında yürüyüş Lisbon`da es geçilmemesi gereken anlardan. Açık alanda sandalyeler ve masalar serilmiş gördüğünüz büfede mola verip. Enfes gün batımını izleyebilirisiz. Kahve – nata ikilisi için burası kesin favorimiz. İlk nata denememiz de buradaydı.

BELEM

Jeronimos Manastırı: 16.yy ait Belem`de ki UNESCO dünya mirasına ait bir manastır. Tip: Kliseye giriş ücretsiz. Ancak manastır için 10 euro eğer Belem kalesiyle kombi bilet yaparsanız 12 euro. Biz önündeki uzun sırada beklemeyi göze almadığımız için girmedik.

Belem Kulesi: Portekizli kaşif Vasco de Gama`nin anısına yapılmış bu kule Tejo nehrinin kıyısında Belem`de görülmesi gereken 16.yy`dan UNESCO dünya mirasına ait tarihi bi yapı.

Jeronimos Manastırı
Belem Kulesi

Padrão dos Descobrimentos: 15. ve 16. yy`da, dünyanın bilinmeyen yerlerine keşfe çıkan kaşifler için yapılan bir anıt.

LX FACTORY: Eski bi fabrika sahasının hippi tarzıyla tekraradan kafeler dükkanlarla yeniden hayat bulmuş hali.

Livraria ler Devagar: Lx Factory`ye gelirseniz mutlaka uğramanız gereken mekanlardan biri. burası eski bi fabrikanın kitap-cafeye dönüşmesiyle fotoğraflık yerlerin basında geliyor. İçerde kitapların dışında müzikle ilgilenenler icin plakların olduğu bi bölüm de var.

Livraria ler Devagar
Livraria ler Devagar

Meşhur 28 numaralı sarı tramvay turunu son güne bıraktık. Tip: Günlük bilet alarak 6 euro civarı hem 28 numaralı tramvaya sınırsız binebiliyorsunuz hem de füniküler. Bu arada biz son gün bu bileti almamızın sebebi bu biletle dönüş yapacağımız tren istasyonunada gitmek için. Bi taşla kuş katliamı 🙂

SİNTRA

Günübirlik trenle ortalama 45 dk da ulaşabileceğiniz Sintra`da görülecek en meşhur yerlerden bazıları :

Portekiz Roca Burnu: Avrupa`nın en batısına Sintra`dan kalkan otobüslerle ulaşabilirsiniz. Biz havanın sisli olmasından ve Algarve gezimizde Avrupa`nIn en güney batısı olan Vincent Burnuna gittiğimiz için bu aktiviteyi es geçtik. Zamanı ve hava durumu uygun olanlar gezi listesine ekleyebilir.

Quinta da Regaleira: Meşhur tersine kulenin bulunduğu, tarihi yapı UNESCO dünya mirasına ait önemli turistiktik yerlerden biri. Tip: Online olarak ya da trenden inince karşı yolda bulunan bilet satış noktası ya da bizce en az tercih etmeniz gereken sarayların girişinde (çünkü uzun bi sıra beklemek zorunda kalabilirsiniz) biletlerinizi alabilirisiniz. Quinta da Regaleira icin biletler kişi başı 20 euro.

Pena sarayı
Pena sarayı

Pena Sarayı: Burası Lizbon’dan günübirlik gelebileceğiniz Sintra`da ormanın icinde masalsı bi saray. Tip: Biletler park ve saray + park olarak ayrılıyor. Sadece bahçesi 7.5 euro ikisi beraber 15 euro. Bizden önceki zamanalarda bloglardan okuduğumuza göre sarayın bahçesine alınan biletle sarayın avlusuna da giriliyormuş. Maalesef artık bu geçerli değil. O yüzden bizde bu bilgiyle önce bahçesi için aldığımız bileti tamamını kapsayanla değiştirdik. Bahçesi dediğimiz yer baya bi orman yanlış anlaşılma olmasın;). Aslında bu saray ve bahçesinde gezinmek bizim tüm günümüzü aldı.

pena sarayı
Pena sarayı

Pena Sarayına Gidiş Güzergahı: Lisbon- Sintra tren bileti kişi başı tek yön: 2,30 euro Sintra`dan 434 numaralı otobüsle Pena Palasa gidiş dönüş kişi bası 7.50 euro. Eğer başka yelere de gitme planınız varsa 24 saatlik `Hop On Hop Off All ` biletini tercih edebilirisiniz. Böylece 15 euro ödeyip Sintra`nın dışında kalan diğer ulaşımlarıda kapsamış olur. Örneğin: 435 numaralı otobüsle Monserrate Sarayına, 403 numaralı otobüsle Cascais ve Roca burnuna gidebilirisiniz.

Lizbon`da Yeme-İçme Önerileri:

Seventh: Kahvaltı için önerimiz lezzeti 10 puan. Ancak önünde kuyruk olduğu için bizce içerde sırayı beklemeye değecek bi konfor yoktu.

*Pastel de Nata: Portekiz`e has dışı çıtır çıtır içi kremalı bi tatlı. En meşhuru da Belem pastaneside. Aslında ilk ortaya çıktığı yerde diyebiliriz. Hikayeye göre Mosteiro dos Jeronimos klisesinin gizli tarifi yumurta sarılarını değerlendirmek için ortaya cıkmış. Ve bu tarif de kliseni yanındaki belem pastanesinden başka kimseye verilmemiş. Hal böyle olunca belem pastanesi turistler için en önemli nata durağı. Kesinlikle o sıra beklenir, o nata belem pastanesinden yenir. Başka sözümüz yok:)

Belem Pastanesi
Time out Market

Pasteis de Belem: Belem deki yukarıda bahsettigimiz meşhur pastane.

Honest Greens: Burası popüler mekanlardan ziyade bizim önerimiz. Kapısında sıra bekleyip içeri girince çok da bi havası yokmuş dediğimiz mekanlardansa burası 100 de 100. Hem kahvaltı hem akşam yemeğini burda gecirdik. Lezzeti anlamında kelimeye gerek yok. Ortamın rahatlığına tam puan kısacası burası gözü kapalı tavsiyemiz.

Time out Market: Burda Portekiz mutfağından her çeşit lezzeti bulabileceğini kapalı pazar yeri aynı zamanda restoranların olduğu bi mekan. Biz 2-3 kez burayı tercih etmiş olabiliriz. Balık menülerinden oldukça zengin. Tip burası yerli halkında tercih ettiği bi yer olduğu için ortadaki oturma alanlarında yer bulmak için tek başınıza değilseniz. Biri siparişleri verirken diğeri yer tutsun. İlk seferimiz de acemiliğimize geldiği için ortada tepsimizle bayağı tur attık:)

*Carioca de Limao: Portekize özgü limon çayı. Yağmurlu havaya denk gelince natayla beraber güzel gitti.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.